Yeşil Satınalma ve Sürdürülebilir Tedarik Zinciri Yönetimi
Yeşil Satınalma ve Sürdürülebilir Tedarik Zinciri Yönetimi
Prof. Dr. Murat ERDAL
merdal@istanbul.edu.tr
İş dünyası olarak tedarik zinciri yönetimini yeni yeni anlamaya başladığımız bu dönemde yoğun bir biçimde sürdürülebilirlik ve dijitalleşme etkilerini görüyoruz. Fakat şirketlerde yeşil ve dijital dönüşüm (ikiz dönüşüm) vizyonu bir çırpıda oluşmuyor. Şirket tepe yönetimlerinin gecikmeli bir biçimde konuya ikna olduklarında bir bakıyoruz ki, konu bambaşka bir noktaya evrilmiş.Yine bir çok şeyi kaçırmışız. Dünyadaki trendler, anlayış ve uygulamalar arasında atladığımız, göz ardı ettiğimiz konular olabiliyor. Sürdürülebilirlik konusu da bunlardan biri. Hatta en önemlisi.
Bugün sürdürülebilir tedarik zinciri yönetimine gereken değeri vermediğimizde yakın zamanda şirketimizi birikmiş ödevler içerisinde bulacağız. Sürdürülebilirlik son derece stratejik bir gündem.
Sürdürülebilirlik Riskleri
Dünya Ekonomik Forumu 2024 yılı Küresel Risk Raporu kapsamında;
gelecek on yıl içerisinde stratejik 10 risk alanından 5 tanesini çevre tabanlı tehdit olarak yer verdi:
– Aşırı hava olayları
– İklim değişimleri
– Ekosistemin çökmesi ve biyoçeşitlilik kaybı
– Doğal kaynakların kıtlığı ve
– Kirlenme
Elbette gelişmiş ülkeler başta olmak üzere tüm dünya, sürdürülebilirlik risklerinden, ortaya çıkan bu tablodan bir şekilde sorumludur. Bununla birlikte yine başta gelişmiş ülkeler, kötü senaryoyu düzeltme ve önlem alma çabalarını artırmaktadır. Sürdürülebilirlikle ilgili çok çeşitli regülasyon hayata geçirilmektedir. Söz konusu regülasyonların şirketler tarafında etkileri olacaktır. Regülasyonların gereğini yeterince yapamayan şirketler rekabet gücü kaybederek varlıklarını sürdürmeleri mümkün olamayacaktır.
Sürdürülebilirlik temelli çok sayıda mevzuat ve uygulama şirketlerimizi yakından ilgilendirmektedir.
Öne çıkan konu düzenlemeler şunlardır:
· Avrupa Birliği (AB) Yeşil Mutabakatı
· AB Kurumsal Sürdürülebilirlik Özen Yükümlülüğü Direktifi
· Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (TSRS)
· Sınırda Karbon Düzenlemeleri
· Emisyon Ticaret Sistemi
· Karbon Saydamlık Beyanı
· Sera Gazı (GHG) Protokolü
· Plastik Vergisi
Artık dünya pazarlarında rekabetin doğası değişmiştir. Her geçen gün yeni bir düzenleme ile şirketlerimiz derinden etkilenmektedir. Sadece Avrupa coğrafyasına yapılan ihracatlar değil tüm küresel pazarlar dönüşüm içerisindedir. Yenilik, kalite, maliyet ve teslimat faktörünün yanına sürdürülebilirlik çok güçlü bir etken olarak eklenmiştir. Sürdürülebilirlik odaklı adımlar atılmadığında pazar kayıpları kaçınılmaz hale gelecektir.
Tedarik Zinciri Boyunca Sürdürülebilirlik
Sadece şirket olarak değil, uçtan uca tedarik zinciri boyunca sürdürülebilirlik esaslı bir değerlendirme ve gelişim süreci bizleri beklemektedir. Bu ciddi bir meydan okuma anlamını taşımaktadır. Zincirin tüm halkalarında “Çevre, Sosyal Sorumluluk ve Yönetişim” (ESG) esaslı çalışmalar bir zorunluluk olmaktadır. Doğaya, insana ve topluma saygı temel değerlerdir. Şirket yönetim biçimi, İK politikaları, üretim prosesleri, kullanılan malzemeler, enerji verimliliği, emisyon miktarları, üretilen ürün ve hizmetler mercek altındadır.
Yeşil Satınalma: Tedarikçi Araştırma ve Seçimi
Ekonomide tüm şirketler bir birine bağlıdır. Etkileşim içerisindedir. Her şirket bir diğerinden ürün ve hizmet satın almaktadır.
“Yeşil tedarik, tedarik zincirinizi değerlendirmeyi; ürünlerin nereden geldiğine, neyden yapıldığına ve kullanıldıktan sonra onlara ne olduğuna bakmayı içerir.” (Robert Walters)
Yeşil tedarik anlayışı içerisinde tedarikçi araştırması, seçimi ve performans değerlendirme süreçleri doğal olarak “sürdürülebilirlik” çerçevesinde ele alınmaktadır.
Tedarikçi Seçim Kriterlerinde Aranan Standartlar ve Belgeler
Sürdürülebilirlik ve profesyonel çalışma açısından firmalar tedarikçi ilişkilerine büyük önem vermektedir. Günümüzde şirketler iş yaptıkları firmaları özenle seçme mecburiyetindedir. Tüm sektörlerde kalite, maliyet, teslimat ve sürdürülebilirlik performans göstergeleri (KPI) dikkatle takip edilmektedir.
Şirketler kendi eksiklerini bir taraftan hızla giderirken iş yaptıkları firmaları da gözden geçirmektedir. Tedarikçi denetimi, tedarikçi performans değerlendirme ve tedarikçi geliştirme plan ve uygulamaları profesyonel bir seviyede yapılmaktadır.
Ön evrede yani tedarikçileri devreye alma aşamasında aranan nitelikler yükselmiştir.
Başlangıç aşamasında tedarikçi araştırması ve seçim sürecinde firmaların bir çok standart ve belgeye sahip olmaları beklenmektedir:
ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemi
ISO 14001 Çevre Yönetim Standardı
– ISO 14046 Su Ayak İzi
– ISO 14064 Karbon Ayak İzi
ISO 20400 Yeşil Tedarik Standardı
ISO 45001 İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Standardı
ISO 27001 Bilgi Güvenliği Yönetim Standardı
ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemi
ISO 26000 Sosyal Sorumluluk Standardı
ISO 28000 Tedarik Zinciri Güvenliği Yönetim Sistemi
Standartlar, sertifikalar ve belgelere sürekli yenileri eklenmektedir. Firmalarda tüm belge ve standartların layıkı ile içselleştirilmesi zaman almaktadır. Diğer taraftan bu standartların güncellemelerinin takip edilmesi ve gereklerinin yerine getirilmesi de zorlaşmaktadır. Nitelikli kadrolara ihtiyaç artmıştır.
Uzun süredir ihmal edilen konuların kısa bir sürede telafi edilmesi mümkün görünmemektedir.
Tedarikçilere iletilebilecek gerçekçi söylem şudur: “Hep birlikte gayret sarf edelim. Dünya standartlarında çalışan bir firma olmak istiyorsak eksikliklerimizi artık daha fazla ertelemeyelim. Rekabet gücümüzü gidermek amacıyla kurumsal hamlelerimizi atalım. Çevreye, insana ve içinde bulunduğumuz topluma saygılı bir firma olarak ürün ve hizmet üretelim.”
“Erken kalkar kazanır” sözünden esinlenerek “Sürdürülebilir tedarik zinciri yönetiminde aksiyon alan kazanır” diyelim.
Kaynaklar:
- Robert Walters, Benefits of Green Procurement, https://www.robertwalters.co.uk/insights/career-advice/blog/the-benefits-of-green-procurement-for-business.html
- Dünya Ekonomik Forumu – Küresel Risk Raporu