GÜÇ SAHİBİ OLMANIN 48 YASASI “İKTİDAR”
KİTAPLIK Prof. Dr. Murat ERDAL
GÜÇ SAHİBİ OLMANIN 48 YASASI “İKTİDAR”
Yazar: Robert Greene
Satınalma Dergisi Ocak 2017 sayımızda Robert Greene ve JoostElffers ın “33 Stratejide Savaş” adlı kitabını kısaca tanıtmıştık. Bu sayımızda Robert Greene’ in ünlü “İktidar: Güç Sahibi Olmanın 48 Yasası ” adllı eserini beğeninize sunuyoruz. Toplam 48 bölüm, 623 sayfa olan eser, Altın Kitaplar Yayınevi tarafından dilimize çevrilmiş olup, 12 baskı yapmıştır.
Kitapta, farklı kültürlere ilişkin çok sayıda orijinal hikaye, kişisiel gelişime katkı sağlayacak, nefis metinleri ve güzel sözleri bulacaksınız.
Eser, iş hayatınızda doğru seçenekleri belirlemede, bir yol haritası oluşturmada, geleceğe ilişkin tahmin ve değerlendirmelerinizde size ışık tutacaktır.
Eserde, yazarın da başka kitaplardan alıntıladığı, üç kısa hikayeyi sizlerle paylaşıyorum. Beğeneceğinizi umuyorum.
- Değişim yavaş ve kademelidir. Çok çalışma, biraz şans, önemli miktarda fedakarlık ve çok fazla sabır gerektirir.
CEVİZ VE ÇAN KULESİ
Bir karga cevizi yüksek bir çan kulesine çıkardı, ama ceviz bir çatlağın arasına düşerek korkunç kaderinden kurtulmayı başardı. Sonra Tanrı’nın lütfuyla duvarlara hitap ederek, yüksekliğine, çanların güzelliğine ve soyluluğuna dua ederek kendini koruması için duvara yalvardı. “Heyhat,” diye devam etti. “Yaşlı babamın yeşil dallarından dökülen yapraklarıyla dolu torağın üzerinde yatmadım, ama en azından sen beni bırakmasan olmaz mı ? Kendimi vahşi karganın gagasında bulduğum zaman bir yemin ederek eğer kaçabilirsem, hayatımı küçük bir delikte geçireceğimi söyledim.”
Bu sözler üzerine duvar şefkatle ve memnuniyetle, cevizi düştüğü yerde korudu. Kısa bir süre içinde ceviz açıldı. Kökleri çatlağın içindeki taşların arasına girip itmeye başladı; sürgünleri gökyüzüne doğru yükseldi. Kısa süre içinde binadan dışarı çıktı ve eğri büğrü kökleri kalınlaştıkça, taşları birbirinden ayırmaya, duvarlar eski yerlerinden zorlayıp çıkarmaya başladı. Duvar artık çok geç olmuşken, boş yere ağlayıp sızlayarak, kısa süre içinde yıkıldı.
(Leonardo da Vinci, 1452-1519)
KARTAL VE DOMUZ
Kartal, bir ağacın üstüne bir yuva yapar ve yumurtadan birkaç yavru çıkarır. Bir yaban domuzu, sap samandan oluşan yatağını ağacın altına getirir. Kartal, avının peşinden uçup, onu yakalayarak yavrularına taşır. Domuz da burnuyla ağacın etrafını araştırıp ormanda avlanır ve gece olunca yavrularına yiyecek birşeyler getirir. Kartal ve domuz komşu olarak yaşamaktadırlar. Yaşlı bir kedi kartal yavrularını ve meme emen minik domuzları, mideye indirme planları yapar. Kartala gidip şöyle der: “ Kartal, çok fazla uzağa gitmesen iyi olur. Domuza dikkat et; kötü planları var. Ağacın köklerini kazacak. Durmadan burnuyla yerleri kokladığını görüyorsun.” Sonra da domuz gidip, “Domuz, iyi bir komşun yok. Dün akşam kartalın yavrularına, ‘Benim küçük kartallarım, domuz gider gitmez size küçük güzel bir domuzcuk getireceğim,’ dediğini duydum,” der. O andan itibaren kartal, avının peşinden uçmayı bırakır ve domuz artık ormana gitmez. Kartal yavrularıyla domuzcuklar açlıktan ölürler ve yaşlı kedi onları yer.
(Masallar, Leo Tolstoy, 1828-1910)
APTAL VE AKILLI ADAM
Tek başına yürüyen bir adamı, aptal bir adam başına taş atarak rahatsız eder. Adam ona dönerek şöyle der: “Sevgili dostum, iyi atıştı. Lütfen bu birkaç frankı kabul et. Bir teşekkürden fazlasını hak edecek kadar çok çalıştın. Her çaba bir ödül gerektirir. Ama oradaki adamı görüyor musun? O benden fazlasını verebilir. Ona taşlarından bazılarını gönder, iyi para kazanırsın.” Yemi yutan aptal adam, aynı hareketi tekrarlamak için diğer varlıklı adamın yanına koşar. Bu kez attığı taşlar için para verilmez kendisine. Adam birden üzerine atılarak fena halde döver ve bütün kemiklerini kırar.
(Seçilmiş Masallar, Jean de La Fontaine, 1621-1695)